Fırat ve Dicle
vadilerinin genellikle Pers egemenliğinde olduğu dönemlerde Kemaliye'de (Eğin)
Pers egemenliğinde kaldı. Eğin, daha sonra başlayan Roma devri ve onu
takiben Bizans dönemini yaşadı. İslamiyetin yayılmaya başlamasıyla
birlikte Arap orduları bölgeye akınlar düzenlediler ve Hz. Ömer
evladından Emin Ömer Bin Lokman tarafından Eğin islam egemenliği
sınırları içine katıldı. Daha sonra Malazgirt
Meydan Muharebesi ile bölge Türklerin eline geçti ve
Selçukluların Anadolu'ya hakim olmaları ile
birlikte Selçuklu Egemenliği başladı.
|
İlk olarak Çelebi Sultan Mehmet
zamanında Osmanlı Egemenliğine giren Eğin'e, bilhassa Yavuz Sultan
Selim zamanında çok önem verilmiştir.Yavuz Sultan Selim, sosyal
ve kültürel önlemler almış, Kafkasya'dan gelen aileleri Eğin'e
yerleştirerek, geçimlerini sağlamaları için İstanbul'da et satışını
yönetmek üzere bir ferman vermiştir. Fermanda "Eğin ve 19
pare köyüne ..." deyimi bulunmaktadır. Daha sonra
IV.Murad döneminde odun ve kömür kethüdalığıda Eğin'e
verilmiştir. Kemaliyelilerin büyük şehirlerde genelde kasap ve
kömürcü olmalarının temelinde bu hususun önemli bir yeri vardır.
Eğin, XIX.yüzyılın
ilk yarısında Harput'a ve 1878'de
Mamuret-ül-Aziz (Elazığ) vilayetine
bağlanmıştır. Daha sonra Malatya'ya bağlanan Eğin'in adı
1922 yılında TBMM icra vekilleri tarafından kemaliye olarak
değiştirilmiş, 11 Mayıs 1938'de ise Erzincan'a bağlanmıştır.
Kemaliye nüfusu
XVI. yüzyıldan itibaren artmış, XIX. yüzyılda duraklamış ve XX.
yüzyılda ise giderek azalma göstermiştir. 1890 yılında
nüfus 19 bin olarak bilinmektedir. Büyük kentlere, özellikle
İstanbul ve Ankara'ya göç nedeniyle, nüfus 2.000'e düşmüştür. |
|